Sigara, kendilerini rahatlatacak veya sinirlerini yatıştıracak olan kişiler tarafından kullanılan bir şeydir. Ancak, sigaralar her zaman sağlığımıza iyi gelmez ve bazen hastalıklara neden olur. Avrupa Birliği, ya da kısaltmasıyla AB, insanları korumak ve genç nesilleri sigaraya yaklaştırmamak amacıyla sigara paketleri için yeni standartlar belirledi. Bu kuralların temel amacı, sigara paketlerini daha az çekici ve ilginç hale getirmek ve böylece genç bireylerin sigara bağımlılığını önlemek.
Yeni kuralların, sigara paketlerinin mümkün olduğunca basit ve düzgün olması için uygulanmasıyla, ülkenin her yerindeki sigara paketlerinde basit yazı tipi kullanılacak. Bu nedenle, artık renkli logolar ve pırıl pırıl tasarımlarla paketlerde marka isimlerini kullanamazlar. Aslında, AB'deki tüm sigara paketleri birbirine oldukça benzer olacak; hepsi koyu kahverengi renkte olup, sigaramaktan kaynaklanan olumsuz etkileri göstermek amacıyla tasarlanmış görseller içerecekler. Eski olanı, akciğer kanseri'den sarı dişlere kadar ciddi sağlık sorunlarının resimlerini içerebilir. Paketteki en büyük görsellerden biri olarak, şirketlerin markalarını sergileme veya ürünlerini çekici bir şekilde sunma imkanları sınırlı olacaktır.
Bu, tüm üyelik kapsamında yasal gümrük yasalarının ilk tütün yasası değil, bu sınırlamaların birçoğu 2016 yılına kadar birkaç ülkeye yayılmıştı. Basit ambalaj, sigara satışlarına çok iyi belgelenmiş bir etkisi vardır ve bu çeşitli çalışmalarla ispatlanmıştır. Paketler, renkli markalandırılmadıklarında gençlere çok daha az çekici olabilir. Bu da daha az genç kişinin sigara bağımlısı olması ve genel olarak sigaraya başlamamasına neden olur. Bu, gençlerin sağlığını koruyan bir şeydir.
Ancak, basit ambalajın ilginç olan başka bir yönü de zaten sigara içen insanlar üzerinde benzer bir etki yapmasıdır. Araştırmalar, no-brand (markasız) sigara paketlerini kullanan sigaraların, markalı paketleri devam edenlere kıyasla daha fazla bırakma niyeti olduğunu göstermiştir. Ve bu da basit ambalajın insanları sigarayı bırakmaya teşvik etmek için ek bir yol olarak hizmet edebileceği ve sonuçta daha iyi sağlık sağlayabileceği anlamına gelir.
Tütün kullanma alışkanlıkları farklı ülkeler arasında büyük ölçüde değişebilir çünkü, işte Avrupa gerçekten çok büyük bir bölge! Yine de, tütün kullanımlarında bazı genel eğilimler gözlemlenebilir. Dörtten fazlası bir insan tütün kullanır ve küresel olarak erkeklerde (29%) en yüksek tütün kullanımı oranı bulunurken, kadınlar Avrupa'daki nüfus en çok tütün kullanır, özellikle doğu erkekleri nüfusun yarısından fazlasının tütün kullandığı bölgelerdedir. Karşılaştırmalarda, İsviçre ve Finlandiya'daki tütün kullananların oranı en düşüktür - Kuzey Avrupa ülkelerinde tütün kullananların oranı %15'ten azdır. Tütün kullanımlarındaki bu gibi farklılıklar, uygun coğrafi düzeyde - şehir, eyalet veya ülke olabilmesi - tütün kontrolünün önemini vurgulamaktadır.
Yeni kurallar haricinde, sigara şirketlerinin ürünlerini nasıl ve ne ile pazarlayacakları konusunda ilginç gelişmeler var. Son sigara ambalajı düzenlemeleri zorluk eklese de, bu firmaları yeni bir şekilde zorluyor. Bu arada, bazı şirketler ürünleri farklı bir ışıkta sunmak için sosyal medya kampanyalarıyla mücadele ediyor ya da Instagram etkileyicilerini ve modellerini kullanarak sigarayı tekrar cool göstermek için çalışıyor.
Daha da önemlisi, yeni kurallar tütün şirketlerinin alternatif nikotin ürünlerine yatırım yapmalarına da yol açtı. Özellikle Philip Morris ve British American Tobacco gibi şirketler, eski sigara içecekleri için e-sigara ve daha düşük riskli nikotin ürünlerine ağır yatırımlarda bulunuyor. Hatta büyük tütün bile sigaramın sağlığa zararlı olduğunu biliyor ve defalarca sigaralarda bulunan maddelerden daha az sağlığı bozan maddeler üretmeye çalışmış durumda.